Necati Şaşmazın Açıklaması

Kurtlar Vadisi Pusunun Yeni Baronları Kimler?

Kurtlar Vadisi Pusu’da Polat Alemdar’ın peşine düşeceği karanlık ilişkilerde 4 büyük ailenin parmağı var. Bu ailelerin reisleri, Vadi’nin yeni baronları olacak.

İşte isimler:

Tataroğlu Ailesi: Davut Tataroğlu (Can Gürzap)

Hazarbeyoğlu Ailesi: Ahmet Kudret Hazarbeyoğlu (Bozkurt Kuruç)

Karacadağ Ailesi: Celal Karacadağ (Ecder Akışık)

Kaçgar Ailesi: Turan Kaçgar (Selçuk Özer)



Kurtlar Vadisi Pusu’da Polat Alemdar’ın peşine düşeceği karanlık ilişkilerde 4 büyük ailenin parmağı var. Bu ailelerin reisleri, Vadi’nin yeni baronları olacak.

İŞTE VADİ’NİN 4 BARONU!

Tataroğlu Ailesi: Davut Tataroğlu (Can Gürzap)
Hazarbeyoğlu Ailesi: Ahmet Kudret Hazarbeyoğlu (Bozkurt Kuruç)
Karacadağ Ailesi: Celal Karacadağ (Ecder Akışık)
Kaçgar Ailesi: Turan Kaçgar (Selçuk Özer)

VE İŞTE O 4 AİLENİN SOYAĞACI!

TATAROĞLU AİLESİ

Davut Tataroğlu’nun (Can Gürzap) reisi olduğu aile, bir çok sektörde adından söz ettiren, ancak kirli işlere de bulaşmış bir aile. Davat Tataroğlu’nun oğlu Fuat Tamer (Ragıp Savaş) babasıyla birlikte holding yönetiminde. Tataroğlu ailesinin kızı İnci Yıldız (Sema Şimşek), yine babasının sağ kolu Yalçın Yıldız’ın (Zafer Algöz) erkek kardeşi Kemal Yıldız (Özgür Yüksel) ile evli. Tataroğlu ailesinin kirli işlerine bakan kişi ise Yalçın Bulut (Hüseyin Avni Danyal).

HAZARBEYOĞLU AİLESİ

Hazar göçmeni olan bu ailenin reisi Ahmet Kudret Hazarbeyoğlu (Bozkurt Kuruç). Küçük kardeşi Mehmet Fikret Hazarbeyoğlu ile (Neco) yıldızları bir türlü barışmıyor. Ailenin kirli işlerine İbrahim Velid (Payidar Tüfekçioğlu) bakıyor.

KARACADAĞ AİLESİ

Karacadağ ailesinin reisi Celal Karacadağ (Ecder Akışık). Üvey kardeşi Cemal Karacadağ (Atsız Karaduman) ile hemen hemen hiçbir konuda geçinemiyorlar. Ailenin sağ kolu Bedri Fincancı (Volkan Özgömeç), kirli işlere bakıyor.

KAÇGAR AİLESİ

Kaçgar ailesinin reisi Turan Kaçgar (Selçuk Özer). Turan Kaçgar’ın abisinin oğlu Kabil Kaçgar (Savaş Özdemir), amcasının gözdesi olarak işlerin içinde. Kaçgar ailesinin kirli işlerine Hakkı Bafralı (Yılmaz Meydaneri) bakıyor.

CanPolat mı, Miroğlu mu?

CanPolat mı, Miroğlu mu?

Sinemanın yeni 'ağır' abileri. Benzer nokları da var farklı noktaları da.

Sinemanın yeni jenerasyonunu temsil ediyorlar. İkisi de "ağır" rolleri seviyor. Nam-ı diğer 'Polat Alemdar' Necati Şaşmaz ve 'Miroğlu' lakaplı Kenan İmirzalıoğlu. Zirveye oynayan yapıtlarda rol aldılar.

İkisini de Osman Sınav keşfetti. İkisi de sinema ya da tiyatro kökenli değil. İkisini de çıkışı TV dizisiyle oldu. Bir benzer noktaları da aileleri. Muhafazakar bir çevreden geliyorlar. İmirzalıoğlu 5, Şaşmaz 2 filmde oynadı.. Sinema kariyerleri yeni. Çok filmden ziyade az ama öz eserlerde rol alıyorlar. Şaşmaz en çok izlenen yapıtlarda, İmirzalıoğlu ise ödül ve ses getiren filmlerde boy gösterdi.

Şaşmaz'ın babası ve dedesi Elazığ'da Kadiri şeyhi. İmirzalıoğlu'nun dedesi Ankara yöresinin ileri gelenlerinden. Hatta dedesi Mir Mustafa Bey, bölgenin ileri gelenlerinden ve Atatürk'ü evinde ağırlamış bir isim. , Soyadı ‘bey’ anlamına gelen ‘mirza’ kelimesinden türemiş. Soyunun Akkoyunlu Devleti Hükümdarı Uzun Hasan'a dayandığı iddia ediliyor.

ARKADAŞLARININ ISRARI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Gece hayatını sevmiyor, 1.90 boyunda ve 46 numara ayakkabı giyiyor. Tam bir çay tiryakisi. Doğayı gezmeye bayılıyor. Sinemada olduğu gibi özel hayatında da "ağır" takılıyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Müatematik bölümünü kazandı. Okul arkadaşlarının ısrarı ile mankenliğe başladı. Bu adım onun geleceğini şekillendirdi.

Onu "Deli Yürek" diziyle tanıdık. Miroğlu karakteri ile reyting rekorları kırdı. Onu ortaya çıkaran da Osman Sınav oldu. Genç ve yakışıklı oyuncu rolünde başarılı olunca yapımcıların ve yönetmenlerin aranan adamı oldu. Özel kanalların dizi iştahı da bun diziden sonra açıldı.

Başrolünü oynadığı "Yazı Tura" çok büyük bir gişe yapmasa da film festivallerinde çok büyük ödüller kazandı. "Son Osmanlı Yandım Ali"de hatırı sayılır bir izleyici çekti. Kimilerine göre en iyi karakter tiplemesini "Kabadayı" filminde yaptı.

Usta oyuncu Şener Şen ile İmirzalıoğlu filmi sürükledi. Filmin senaryosu ve kurgusu tartışıldı. Ancak bu ikilinin bazı sahneleri filmin zayıf taraflarını kapattı.. İlk on günde 920 bin kişi izledi. Gişede Beyaz Melek'in ensesine yapıştı...

ÇİRKİN KRALDAN SONRA YAKIŞIKLI KRAL
Peki İmirzalıoğlu karakter mi jön mü? Hıncal Uluç'a göre yeni bir karakter. Oyunculuğuna yeni bir değer yüklüyor. Türk sinemasının yeni bir karakter oyuncusunu kazandığını iddia ediyor. 'Kabadayı' filmindeki İmirzalı'nın oynadığı rolü hakkında bakın Uluç neler söylüyor:

"Mesela finalde.. O öpücük yolladığı sahnede.. O sahneyi anlamayan, anlayamayanlar için üzgünüm.. Sinemanın en güzel yazılmış, en güzel oynanmış, en güzel çekilmiş, en anlamlı, en unutulmaz sahnelerinden biri bu.."

Oyunculuk açısından onu Çirkin kral Yılmaz Güney'e benzetenler var. Tabii ki bu Güney'in yakışıklısı.. Bir Yudum İnsan programı yapımcısı Nebil Özgentürk onu jön olarak tarif ediyor.

ŞAŞMAZ'IN ARKASI KUVVETLİ
Necati Şaşmaz da son dönem yıldızı parlayan oyuncularından. Tasavvuf ehli bir dedenin oğlu.. Asıl mesleği turizmcilikti. Onun kaderini de 11 Eylül saldırıları çizdi. ABD'ye aldığı uçak biletinin tarihi 11 Eylül 2001 olunca bilet elinde kaldı.

Ne gariptir ki İmirzalıoğlu gibi Necati'yi de Osman Sınav ortaya çıkardı. Kurtlar Vadisi'nde Oktay Kaynarca'nın gölgesinde başladı. Oyunculuğuyla performansı Kaynarca'yı unutturmayı bildi..

KENDİ EKİBİYLE OYNUYOR
Onun en büyük şansı da arkasındaki isimler oldu. Kardeşi olan yapımcı ve senarist Raci Şaşmaz ve senarist Bahadır Özdener'in gücü.. Bu ikilinin senaryodaki başarısı Şaşmaz'ı da peşinden sürüklüyor. Konu seçimi ve gündemi yakalayan konuları diziye aktarmasını biliyorlar. Şaşmaz'a da bunu canlandırmak kalıyor.

"Kurtlar Vadisi Irak" en çok izlenen sinema filmi oldu. Tarihe geçen film aylarca konuşuldu. 450 salonda gösterime girdi. Vizyondaki beşinci haftasında 4 milyon 13 bin 641 kişilik seyirci rakamına ulaşarak rekor kırdı. 97 bölüm sürenKurtlar Vadisi 'nin senaryosu ve konusu hiç sırıtmadı. Yeni çekilen Pusu'nun da 100 bölüme kadar gideceği konuşuluyor.. Şaşmaz'ın bir özelliği de kendi ekibiyle çalışması.. Dizilerdeki bazı oyuncular dışında sinemanın farklı isimleriyle bir arada hiç oynamadı. Onu bu gözle kimse dğerlendirme fırsatı bulamadı. Sinema çevrelerince eleştiri konusu oldu

KV Pusunun Baronlarının Güvendiği Adamlar

Kurtlar Vadisi Pusu'da 4 aileyi temsil eden 4 Baron'un her biri illegal işlerini sağ kolları aracılığıyla takip ettiriyor. Her ailenin ve her Baron'un en çok güvendiği adamları kimler? İşte hepsi burada:



YALÇIN BULUT (Hüseyin Avni Danyal)

Davut Tataroğlu'nun illegal işlerdeki sağ koludur. Çocukluğundan itibaren
ailenin içerisinde yer almış ve Davut Tataroğlu tarafından özel yetiştirilmiştir.
Tereddütsüz sadıktır.

İBRAHİM VELİD (Payidar Tüfekçioğlu)

Hazarbeyoğlu ailesinin illegal işlerinden sorumludur. Kendisi de sporcu olan İbrahim, ekibini spor salonlarından seçmektedir. Gaddarlığı, kesin itaat isteyen yapısıyla öne çıkar. Avcılığa düşkündür�

BEDRİ FİNCANCI (Volkan Özgömeç)

Karacadağ ailesinin illegal işlerinden sorumludur. Gaddarlığı, kuralsızlığı nedeniyle çocuklara bile tetikçilik yaptırabilmektedir. Cemal ve Celal Karacadağ kardeşlerin her ikisine de ayrı ayrı sadakati vardır�

HAKKI BAFRALI (Yılmaz Meydaneri)

Turan Kaçgar'ın yıllardır bir arada olduğu sağ koludur. Birçok kez evlenmesine rağmen erkek çocuğu olmamıştır. Ava meraklıdır ve özel bıçak, kılıç koleksiyonu vardır

KV Pusunun Kadınları

Kurtlar Vadisi Pusu'da rol alan Nefise Karatay, Sema Öztürk, Sema Şimşek Hakkı ve Zeliha Çal, hangi karakterleri canlandırıyor? İşte hepsi burada.



AHU TOROS / Nefise Karatay

Selçuk Toros'un yeğenidir. İyi bir eğitim almış, bu sayede babası ve amcasına aile şirketlerinin yönetiminde yardım etmeye başlamıştır. Vakur ve kararlı yapısıyla kendisini yolundan çevirmeye çalışanlarla mücadele eder. Şüpheciliği ve yaşadıkları Polat'a karşı olan hislerinde ikircikler yaratmaktadır�

JÜLİDE TOROS/ Sema Öztürk

Ali Selçuk Toros'un ikinci eşidir. Güce olan zafiyeti, ihtirasları Toros Ailesi'nin başına dertler açmaktadır. Ahu'yla anlaşamaması ama Selçuk'u çok iyi yönlendirebilmesi sürekli gerginlik kaynağıdır�

İNCİ YILDIZ/ Sema Şimşek

Davut Tataroğlu'nun kızıdır. Kemal ile İngiltere'de okurken tanışıp evlenmiştir. Ailenin işlerine alt düzeyde başlamasına rağmen hırsı ve çalışkanlığı sayesinde yükselmeyi başarmıştır.

ASU MİRAY SONKAN / Zeliha Çal

Genetik ihtisasını Almanya'da tamamlayıp Türkiye'ye dönmüş bir tıp doktorudur. İşindeki başarısıyla Turan Kaçgar'ın dikkatini çekmiş ve onunla yakınlaşmaya başlamıştır.

Necati Şaşmaz DİZİDEN AYRILDI Kurtlar Vadisi Devam ediyor

Kurtlar Vadisi Pusu oyuncularından ve yapımcı Raci Şaşmaz'ın kardeşi olan Necati Şaşmaz'ın dizi yüzünden sağlık sorunlarının ilerlediğini açıkladı. Bu yüzden Raci Şaşmaz ve ekibi K.Vadisi Pusu dizisine 1 ay süreli bir ara verdiğini bu esnada Necati Şaşmaz'ın durumunun netleşeceğini fakat Polat Alemdar karakterinin büyük oranda diziden yalnız sezon sonuna kadar ayrılacağını açıkladı. Hatırlayacağınız gibi K.Vadisi Pusu son bölümünde Adem adlı çaycı eleman tarafından sırtından bıçaklanmıştı bakalım Ocak ayında yayınlanacak bölümde Polat Alemdar ölecek mi ? yoksa söylenildiği gibi sadece sezon sonuna kadar mı ayrılacak.

İHA
Metin Günce

Kurtlar Vadisi Pusu Haber Merkezi

KURTLAR Vadisi'nde öyle bir aşk rüzgarı esmeye başladı ki, Binbir Gece bu dizinin yanında okuma bayramı müsameresi gibi kaldı. Son bölümde Memati'yi, sevgilisinin evinde izledik. İçeri girer girmez, "Ne yemek var?" diye sordu. Sevgilisi, Memati'yi azıcık "yontmaya" kalkıştı: "Önce bir hatırımı sorsan, günün nasıl geçti filan desen, sonra aynı şeyi ben sana sorsam..." Memati, sevgilisine "ölümcül" bir bakış fırlattı: "Tamam, sor bakalım günün nasıl geçti diye..." Sevgilisi heveslendi: "Günün nasıl geçti canım?" Memati buz gibi bir sesle yanıtladı: "Sana ne?.. Yemek ne zaman hazır olur sen onu söyle..." Bizim XL yazarımız Rahşan Gülşen, geçenlerde Kurtlar Vadisi senaristlerinden ricada bulundu. "Erkek izleyiciye biraz romantizm öğretme fırsatını kaçırmayın" filan demeye getirdi. Al sana romantizm... Memati bu, daha ne yapsın ki?.. Kulağının arkasına karanfil takıp, sevgilisine şiir yazacak hali yok ya? En fazla, bir şair bulur, kapıya getirir, kafasına namluyu dayayıp, sevgilisine şiir okutur... Bu arada Deli Hikmet'in görme engelli kıza vurgunluğu devam ediyor, Halo Dayı ile güzel hemşiresi de işi iyice pişiriyor, Deve Tuncay, Asu Hanım'a abayı yakıyor. Bu arada Polat boşta... O da bir Halo Dayı'ya, bir Deli Hikmet'e "İlhan Uçkan"lık taslıyor!.. Diğer yandan Kurtlar Vadisi "haberci" özelliğini asla elden bırakmıyor. Bu hafta PKK'nın dağdan inip, kentlerde mafya tarzı bir yapılanma içine girdiği haber verildi. Aynı zamanda Kuzey Irak'a yapılan ticaretin iplerinin de terör örgütünün eline geçmek üzere olduğu duyuruldu. Terör örgütünün elebaşılarından Muro, Kuzey Irak'a gönderilmek üzere her yıl Türkiye'nin 5 milyar dolarlık şeker ithal ettiğini duyunca, "Yahu bu beyaz tozun her türlüsü adamı ihya ediyor" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Özetle; Vadi Haber Merkezi, büyük televizyonların ana haber bültenlerine taş çıkartmaya devam ediyor.

YÜKSEL AYTUĞ- SABAH

Kurtlar Vadisi Pusuya 22.bölümden sonra kısa bir ara...

Kurtlar Vadisi Pusu, 27 Aralık Perşembe akşamı yayınlanacak 22. bölümünden sonra sezona Ocak ayının sonuna kadar kısa bir ara veriyor.

Nefesleri kesecek bir bölümün ardından kısa bir tatile girecek olan Kurtlar Vadisi Pusu, Ocak ayında 23. bölümüyle tekrar seyircileriyle buluşacak…

Elmadan silah olursa!

Kurtlar vadisi pusu dizisi yine dopdoluydu; farklı yaklaşımlar, Türkiye’deki gelişmeler, kabadayı çapkınlıkları, maçoluk gösterileri, ihanetler, intikamlarla... Bu haftanın en ilginç görüntüsü, Memati ile Bulut’un elma yiyerek birbirlerine meydan okumalarıydı; elmayı dişlemeleri, silahlı mücadele kadar etkileyiciydi! Memati’nin maçoluk gösterisiyse inanılmazdı, bu görüntü üzerine bütün kadın dernekleri ayaklansa yeriydi. Amerika’nın tavır değişikliği, PKK’nın büyük kentlere yönelimi, Türk gizli servisinin Amerika’nın isteği doğrultusunda değiştirilmesi ilginçti, ama en etkilisi, bomba yüklü aracın Polat’ın yanı başında patlamasıydı.

Memati'yle işim olmaz!!!

Kurtlar Vadisi'nde Memati'nin sevgilisini canlandıran Didem Taslan, ilginç açıklamalarda bulundu. Gerçek hayatta Memati gibi biriyle aşk yaşayamayacağını söyleyen Didem, mankenleri kızdıracak sözler sarf etti. "Mankenliği kötüye kullananlar var" diyen Didem, "Kimin işini nasıl ve ne amaçla yaptığı her halinden belli olur" dedi.

Kurtlar Vadisi Pusu'da, Teşkilat tetikte

Kurtlar Vadisi; Irak, Terör ve Pusu serileriyle devam etti. Türk halkı tarafından çok sevildi. Bu filmlerin yapımcısı Pana Film şimdi de, Selman Kayabaşı tarafından yazılan ve günümüz olaylarıyla da birebir örtüşen ‘Teşkilat’ romanını takibe aldı. Timaş Yayınları’ndan çıkan politik kurguda,
Selçuklu’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar olan Türk devletlerinde, devletin devamlılığı ve çıkarlarını koruyan bir teşkilattan söz ediliyor. Türkiye-İsrail ilişkileri, Ortadoğu’daki gelişmeler, PKK, Kürt meselesi ve Kuzey Irak bu kitabın konuları arasında yer alıyor.

Türkiye, İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’in ziyaretinde savunma sistemleriyle ilgili bir anlaşma imzaladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haremüşşerif’te kazı yapan İsrail hükümetini sert bir dille uyardı. PKK, Türkiye, ABD, Talabani ve Barzani’nin anlaşmasıyla köşeye sıkıştı. Bu, birbirinden bağımsız olarak gerçekleşen üç olay, henüz meydana gelmeden önce bir kitapta yer alıyordu. Gazeteci-yazar Selman Kayabaşı’nın ‘Teşkilat’ isimli politik kurgu romanı, bundan bir ay önce Timaş Yayınları’ndan çıktı. Konu ettiği gelişmeler nedeniyle dikkat çeken kitap, Kurtlar Vadisi’nin yapımcısı Pana Film’den film teklifi de aldı. Selçuklu’dan Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar var olan ve devletlerin geleceğine yön veren derin bir teşkilatın varlığı üzerine kurulu romanın yazarı Kayabaşı, romanın filme aktarılmasının iyi bir hizmet olacağını düşünüyor: “Bu filmin çekilmesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti ile bağı ve ilişkisi açıkça anlatılmış olur. Sultan Vahdettin’in hain olmadığı ve Mustafa Kemal ile arasında geçen olaylar sinema diliyle anlatılırsa belki tarih kitaplarından daha fazla etkili bir şekilde insanlarımızın zihnine yerleşebilir.”

Kasım ayı başında piyasaya çıkan romanda, henüz gerçekleşmemiş üç olaya dikkat çekiliyordu. İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in, geçtiğimiz günlerde yaptığı Türkiye ziyareti sürerken; ajanslar iki ülkenin Türkiye’ye Arrow füze savunma sistemi ve Ofek casus uydusunun satılmasına ilişkin üst düzey görüşmeler yaptıklarını duyurdu. Oysa Peres’in ziyaretinden önce dağıtıma çıkan kitapta bu bilgi vardı. Kitapta, Pentagon yetkilileri İran’dan İsrail’e atılacak olan füzelerin, ancak İsrail sınırına girdikleri zaman vurulabildiğini belirterek kimyasal başlık taşıyan füzeleri İsrail’e ulaşmadan durdurmak için, “Türkiye ile anlaşmak ve Arrow savunma sistemini Hakkâri’de kurmak zorundayız.’’ ifadeleri kullanılıyor.

Kitapta önceden yer verilen diğer bir konu da PKK ile ilgili. Avukatlar aracılığıyla örgütün komuta kademesine iletilen mektupta Türkiye-ABD işbirliğinden, Talabani ve Barzani’nin PKK’yı sattığından bahsedilerek, Kuzey’deki yönetimle bağlantıya geçenlerin cezalandırılması isteniyor. Örgütte infazlar başlıyor, liderlerin de içinde bulunduğu pek çok kişi infaz ediliyor. Cemil Bayık’ın geçtiğimiz hafta gazete manşetlerine çıkan panik açıklamaları kitaptaki metinlerle örtüşüyor. Kendilerinden şartsız ve zamansız ateşkes ilan edilmesinin ve silahların bırakılmasının beklendiğini belirten Bayık, “Bizi kurbanlık koyun yapmaya çalışıyorlar.” sözleriyle feveran etmişti. Bayık, “Türkiye ve ABD, PKK’nın tasfiyesi için anlaştı. Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi de PKK’yı silah bırakmaya ve teslim olmaya zorluyor.” demişti.

Bir diğer olay da İsrail hükümetinin Haramüşşerif’te yürüttüğü kazı çalışmasıyla ilgili. Kitapta MİT ile birlikte çalışan bir profesör, kazılarla ilgili başbakana bilgi veriyor. Başbakan duydukları karşısında sinirlerine hakim olamıyor. Gerçekten de Başbakan Erdoğan, o günlerde Türkiye’de bulunan İsrail heyetini kazılar konusunda sert bir dille uyarmıştı.

Sungur Fırat, Gül’ü cumhurbaşkanı yapan isim

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz ay gerçekleşen ABD gezisine katılan Genelkurmay İkinci Başkanı, İlker Başbuğ da kitaptaki karakterlerden biri. İsmi geçmeyen general, planlanan İran müdahalesinde Türkiye’nin ABD ile hareket etmeyeceğini belli etmesinin ardından öldürülüyor. Türkiye’nin İran’la arasının bozulması için işlenen cinayet, MİT içindeki Amerikancı yapı ‘Hüccetiye’ mekanizması tarafından gerçekleştiriliyor. Öldürülen kişi aynı zamanda 2 bin 300 yıldan beri devleti korumakla görevli gizli Teşkilat’ın başkanıdır. Cenazeye katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Koç, JİTEM Başkanı Faik, Emniyet Genel Müdürü Ahmet Altun, Bağdat Büyükelçisi Samet Karadağ, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İsmail Nedim, yazar Handan Elmas, ünlü işadamı Ersin Akman ise Teşkilat’ın Anadolu hücresine kayıtlı. Dışişleri Bakanı Ahmet Koç’un aslında eski Dışişleri Bakanı Abdullah Gül olduğu iddia ediliyor. Başkan öldüğü için Teşkilat’ın üzerinde beş köşeli yıldız bulunan sancağı gizli bir törenle Sungur Fırat’a teslim ediliyor. Kitabın yazarı Selman Kayabaşı, 69 yaşındaki Sungur Fırat’ın gerçek hayatta kimi temsil ettiğini söylemiyor. Kayabaşı, cumhurbaşkanlığı adayının açıklanacağı saatlerde Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşen ve‚ “Cumhurbaşkanı Gül olsun.” diyen kişinin Sungur Fırat olduğunu iddia ediyor.

--------------------------------------------------------------------------------

DÜNDEN BUGÜNE TEŞKİLAT

Atatürk ve Turgut Özal’ın da yer aldığı söylenen Teşkilat, kitapta şöyle tarif ediliyor: “Bu teşkilat, 1060 yılına kadar Tuğrul Bey’in kardeşi Çağrı Bey tarafından idare edildi. Çağrı Bey döneminde, Teşkilat-ı Mahsusa, bin yıllık devlet geleneğimizin mirasıdır beyler! Bu miras; Oğuz Kağan’dan gelir, Alparslan’a uzanır, Sultan Fatih’le devam eder ve Abdülhamit’ten bize geçer. Bilge Kağan’ın, kardeşi Kül Tigin’i doğuya gönderirken; Ertuğrul Gazi’nin, Osman Bey’i Söğüt’e yolcu ederken teslim ettiği hazine, Teşkilat-ı Mahsusa’nın harcını oluşturur. Bugün, mirasın korunduğu sandık bende, sandığın anahtarı Abdülhamit’tedir! Teşkilat; Trablusgarp, Hicaz-ı Arabistan, Bağdat, Kafkasya ve Hindistan hücrelerinden oluşuyordu.”


POLİS OLACAKTI, TERÖRİST OLDU

Kitapta polis olmak isteyen; ancak daha sonra dağa çıkan bir Kürt gencinin hikâyesi de yer alıyor. Yazar Kayabaşı’nın “Hepsi gerçek.” dediği hikâye şöyle: “74’te, Türk Ordusu’nda Rumlara karşı savaşan amcam, son yıllarında Mahzun’u dağa çıkarmak için çok uğraştı. Mahzun, babasını tersleyip benim peşimden İstanbul’a geldi. Okumak istiyordu. Mahzun, baskılara kulak tıkadı, dağa çıkmayı kabul etmedi. Liseyi bitirip polislik sınavını kazandı. Okula yazılamadı. Ama dağa da çıkmadı. 2004’ün Mayıs ayında, Beşiktaş’ta, Barbaros Bulvarı’ndaki altgeçit inşaatında çalışmaya başladı. Mayıs’ın yirminci gününde, şantiye şefinin parası çalınmış. Muhtemelen parayı çalan o iki çocuk, ağız birliği edip, ‘İçimizde tek Kürt Mahzun’dur, parayı da o çalmıştır.’ demişler. Usta, çocukları ciddiye almamış ama Mahzun kendisine söyleneni çok ciddiye almış.
kaynak:zaman.com.tr

Kurtlar Vadisi'nin Bilinmeyenleri

Türkiye'de hiçbir dizi bu kadar büyük ilgiye mazhar olmamıştı. 'Kurtlar Vadisi' sadece yayınlandığı gün olan perşembe akşamları değil, aynı zamanda istikrarlı çizgisiyle de tüm zamanların en fazla reyting toplayan yapımı olmayı başardı. 'Burası Kurtlar Vadisi. Burada sevdiği için ölür insan, yaşamak için öldürür...' sözleriyle hayatımıza giren ve bir daha da hiç çıkmayan dizi, her hafta artan bir heyecanla milyonlarca insanı içine alıp, maceradan maceraya sürüklemeye devam ediyor. Ülkenin karanlık ve puslu vadisinde dönen dolaplardan, kirli çıkar ilişkilerinden, masum insanlara kesilen haraçlardan haber vermeye devam ediyor. Peki bu yarı sanal, yarı gerçek imparatorluğun yayın hayatına başlama hikayesi nasıl? Dizinin hayata geçirilme aşamasında neler yaşandı, yapımcılarının başından hangi ilginç olaylar geçti.

'Bu dizi tutmaz' diyen yapımcı
Dizinin hayata geçmesinde Osman Sınav'ın rolü büyüktü. Sınav, Show TV ile dizi anlaşması yaptıktan sonra TV kulislerinde en merak edilen şey ise 'Acaba başrolü kim oynayacak?' sorusuydu. Herkes merakla gelecek cevabı beklerken, ünlü yapımcı ve yönetmen sadece muzip bir gülümsemeyle yetiniyordu... İşte o günlerde Sınav, MED Yapım'ın ortaklarından Fatih Aksoy'la bir yemeğe çıkıyordu. Yemek sırasında da dizi projesinin içeriğini ilk kez TV dünyasından bir isme açıyordu. Dakikalarca hikayeyi dinleyen Aksoy, sandalyesine yaslanarak bir puro yakıyor ve ünlü yapımcıya, 'Osmancığım bu diziden hiç bir şey olmaz' diyordu. Ardından başrol oyuncusunu soruyor, hayatında ilk kez duyduğu 'Necati Şaşmaz' cevabını alınca bu kez de, 'Boşuna bu işe girme, başarısız olursun' nasihatında bulunuyordu. Kurt yönetmen ise sadece gülümsüyordu...

Aylar sonra Osman Sınav, bu kez dostu olan bir atv yetkilisiyle projeyi paylaşıyor, ondan da şu cevabı alıyordu, 'Biz bir dizi hazırlıyoruz Osmancığım, kusura bakma ama senin dizini yerle bir edecek.' Hatta aynı yönetici, kendine olan güvenini daha açık biçimde belli etmek için 'Var mısın iddiaya?' diye soruyordu. İşte o atv yöneticisinin o gün Osman Sınav'la bahse girmek istediği projenin adı 'Kurşun Yarası' adlı diziydi...

İmirzalıoğlu neden oynamadı
Kurtlar Vadisi dizisinin hayata geçeceğini öğrenen herkes aynı şeyi söylüyordu; 'Başrolü kesin Kenan İmarzalıoğlu oynar.' Ancak Sınav düşünülenin aksine bir karar vermişti. Yıllarca yayınlanan 'Deli Yürek'in ardından bir kez daha Kenan'ı oynatmayı düşünmüyordu. Zaten İmirzalıoğlu hem yorgundu, hem de biraz kafa dinlemek istiyordu. Dahası o sıralar Uğur Yücel'le -daha sonra hayata geçireceği- 'Alacakaranlık' dizisi üzerinde çalışmaya başlamıştı bile.. Ancak bazılarının piyasa yaydığı 'Osman Sınav'la Kenan İmizirliıoğlu'nun arası açık' tarzı dedikoduları da Sınav yalanlıyor, 'O benim kardeşim gibidir. Aramızı da asla kimse açamaz' diyordu. Sınav bu yeni proje için aslında gizliden gizliye hiç tanınmamış bir ismi kamuoyunun önüne çıkarmayı ve herkesi şaşırtamayı çok istiyordu. Hatta kafasındaki isim yavaş yavaş belli olmaya başlamıştı bile. O, en yakınındaki dostlarından biri olan Necati Şaşmaz'tı. Ancak Sınav'la gezip, tozan Necati Şaşmaz'ın bile bu işten haberi yoktu.

Şaşmaz kimden ders aldı
Osman Sınav, Necati Şaşmaz'a bu fikrini açtığında büyük şaşkınlıkla karşılandı. Öyle ya Şaşmaz'ın böyle bir şey aklının ucundan bile geçmiyordu. Derken Sınav'ın verdiği gazla Şaşmaz kendini kısa sürede bu projeye hazırladı. Bu arada Şaşmaz için bir de oyuncu koçu bulunmuştu: Dizide televizyon tamircisini canlandıran Deli Hikmet.

Dizide oynamak isteyen ünlüler kim?
Dizi hayata geçtikten aylar sonra reytingleri alt üst ediyordu. Bu arada dizinin bir karesinde yer almak için her şeylerini vermeye hazır ünlü isimler de kendilerini deşifre etmekten çekinmiyordu. Mesela İbrahim Tatlıses dizinin en büyük fanatiklerinden biri olduğunu açıklamaktan kaçınmıyordu. Her perşembe ekran karşısına geçiyor ve arkadaşlarıyla birlikte soluksuz diziyi izliyordu. Eğer o akşam işi varsa da tembih ediyor ve dizi VCD'ye kaydediliyor, ertesi sabah ilk iş olarak yeni bölümü izliyordu. Dizinin fanatiği ünlüler arasında Kadir İnanır da vardı. O da diziye en çok yakışacak karakterlerden birinin de kendisinin olduğunu açıklıyordu. Hatta İnanır, dizinin elde ettiği başarıdan kendisine de pay çıkarıyor ve bir röportajında, 'Dizide neden oynamıyorsunuz' sorusuna şu cevabı veriyordu, 'Ben eleştirilerden yola çıkarak söylüyorum insanların böyle bir isteği var. Benden de böyle filmler istiyorlar. O tarz filmlerin patenti benimdir. Benim yaptığım filmlere baktığınız zaman hayatın tam içinden gerçek yaşamlar vardır. Çalışan herkese sevgi duymak lazım, sanatla uğraşan herkes benim gözümde bir kahramandır. Asla onlara da laf söyletmem.'

Denktaş oynamasa kim rol alacaktı
Dizinin en fazla reyting alan bölümlerinden biri de KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın rol aldığı bölümdü. Büyük titizlik içinde gerçekleştirilen ve tüm ekibin Kıbrıs'a taşındığı çekimlerin ardından yayınlanan bölüm, büyük ses getiriyordu.

Denktaş'ın oynamaması durumunda onun rolü için alternatif isimler de belirlenmişti. Denktaş yer alamasa ya Saadettin Tantan'a ya Mehmet Ağar'a ya da Korkut Eken'e rol verilecekti.

Ekstra Vadi Notları
Dizinin İplikçi Nedim'i İsmail İncekara'nın en büyük tutkusu motosiklete binmek.

Kadroya sonradan dahil olan isimlerden Abdüley yani Kenan Çoban daha önce Ankara'da halı saha işletmeciliği yapıyordu. Abidin karakterini canlandıran Abiden Yerebakan ise Rize'de röntgen teknisyenliğiyle uğraşıyordu.

Dizide canlandırdığı karakter nedeniyle Doğu Bey'e yani Altan Akışık'a set dışında herkes 'Paşam' diye hitap ediyor. Akışık'ın eski bir asker değil tiyatro oyuncusunu olduğunu öğrenenler ise çok şaşırıyormuş

Kurtlar Vadisi'nin Yapımcısıyım" Diyerek Esnafı Dolandırmış

Bursa'da, özel bir televizyon kanalında yayınlanan kurtlar vadisi pusu dizisinin yapım ekibinden olduğunu ve dizi sonunda sponsor firmalara ayrılan bölümde isimlerinin yayınlanacağını söyleyerek esnaftan cep telefonu ve deri mont alan bir kişi polis tarafından yakalandı. Emniyette sorgulaması tamamlanan zanlı adliyeye sevkedildi.

Bursa'da, özel bir televizyon kanalında yayınlanan kurtlar vadisi pusu dizisinin yapım ekibinden olduğunu ve dizi sonunda sponsor firmalara ayrılan bölümde isimlerinin yayınlanacağını söyleyerek esnaftan cep telefonu ve deri mont alan bir kişi polis tarafından yakalandı. Emniyette sorgulaması tamamlanan zanlı adliyeye sevkedildi.

Edinilen bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesinde 'dolandırıcılıktan' poliste kaydı bulunan Sami C. (43) Atatürk Caddesi'nde faaliyet gösteren cep telefonu bayii K.G' ye giderek, "Ben kurtlar vadisi dizisinin yapım ekibindenim bir cep telefonu gerekli. Bu cep telefonu karşılığında dizinin sonunda sponsor firmalara ayrılan bölümde isminiz yayınlanır" dedi.


Cep telefonunu veren K.G,geçen bölüm jeneriklerinde ismi yayınlanmayınca dolandırıldığını anladı. Bu olayı dükkan komşularından deri mont satan S.G'ye anlattı. Birkaç gün sonra dolandırıcı Sami C., deri montçu S.G'nin dükkanına gelerek aynı numarayla deri mont almak istedi.

S.G. dolandırılacağını anlayınca Sami C.'yi oyalayarak polise haber verdi. Dükkana gelen polis dolandırıcı Sami C.'yi gözaltına aldı.

Polis yaptığı araştırmada Sami A.'nın aynı yöntemle bir çantacıyı ve ayakkabı dükkanını dolandırdığını belirledi.

Sahte yapımcı Sami C., "dolandırıcılık" suçundan adliyeye sevk edildi.

(Cihan Haber Ajansı)

Polat Alemdar imzalı resim

Yoğun istek üzerine Polat ALEMDAR imzalı posterini bir daha yayımlıyoruz.

Polat ALEMDAR sevenleriyle buluştu

Kurtlar Vadisi Pusu'nun Baş kahramanı Polat ALEMDAR (NECATİ ŞAŞMAZ) internette sevenleri ile buluştu.



SEVENLERİ POLAT ALEMDAR İLE İNTERNETTE BULUŞTULAR

Kurtlar Vadisi Pusu'nun resmi sitesi 40.000 üyesisi ile büyümeye devam ediyor. Forum üyelerinin katıldığı bu ortamda Ödüllü yarışmaların düzenlendiği, Kurtlar Vadisi ve Eşref Saati başta olmak üzere tüm Pana Film yapımlarıyla ilgili görüşlerin paylaşıldığı Pana Film Forum’un son sürprizi, Kurtlar Vadisi hayranı üyelerini Necati Şaşmaz’la tanıştırmak oldu.

Pana Film Forum’da moderatörlük yapan 9 üye, Polat ofiste Necati Şaşmaz’la buluştu. Necati Şaşmaz’a forum üyelerinin ve kendilerinin en çok merak ettiği soruları sordular, görüşlerini paylaştılar.



Kurtlar Vadisi Pusu’nun pek çok oyuncusu gibi sık sık forumda yazılanları takip eden Necati Şaşmaz, kendisiyle ilgili merak edilen pek çok soruya yanıt verdi.


Böyle bir etkinlik için PANA FİLM'e teşekkür ediyoruz.

Kurtlar Vadisi Japonya`da

KURTLAR VADİSİ IRAK JAPONYA`DA
Avrupa genelinde en çok seyredilen Avrupa yapımı filmler listesinde 5′inci sırada yer
alan, dünyanın dört bir yanında gösterime giren ve yoğun ilgiyle karşılanan
Kurtlar Vadisi Irak şimdi de Japonya`da!
İşte Japonya’nın başkenti Tokyo’nun en lüks mağazalarının
bulunduğu merkezi yeri Ginza’da, bir sinema salonunun girişinde yer alan Kurtlar
Vadisi Irak filminin dev afişi..

Kurtlar Vadisi Iraq Avrupa`da İlk 5 te

Türkiye’nin de üyesi olduğu,
Strasbourg merkezli, Avrupa Görsel-İşitsel Gözlemevi, dünya ve Avrupa
sinemasının 2006 bilançosunu yayınladı.
Bilançoya göre, Türkiye�de izlenme rekorları kıran Kurtlar
Vadisi-Irak’ sinema filmi, geçen yıl Avrupa genelinde en çok seyredilen Avrupa
yapımı filmler listesinde 5′inci sırayı aldı.

Avrupa Konseyi’ne bağlı gözlemevinin verilerine göre, Kurtlar Vadisi-Irak’
filmi, 2006 yılında sinemalarda 4 milyon 683 bin 241 kişi tarafından seyredildi.

Şaşmaz Ailesi Emlak Kralı Oluyor.!

Dizi yıldızı olmak vardı! Polat
Alemdar artık emlak kralı! Kaç daire satın aldı?

Televizyon dizilerinin en çok kazanan
oyuncusu olan Necati Şaşmaz, televizyondan kazandığı paraları mülke yatırıyor.
Bakın Şaşmaz nasıl yatırımlar yapmış…



Televizyon dizilerinin en çok kazanan
oyuncusu olan Necati Şaşmaz, televizyondan kazandığı paraları mülke yatırıyor.
Şaşmaz, Ataşehir’den onlarca daire ve bir de süpermarket satın almış.

Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdar’ı Necati
Şaşmaz’ın kazandığı paraları gayrimenkule yatırdığını duydum. Necati Şaşmaz,
Kent Plus Ataşehir’den birçok daire satın almış. Kendisinin kaç tane aldığını
öğrenemedim ama kardeşleri Raci ve Zübeyr başta olmak üzere yakın akrabalarıyla
birlikte tam 25 daireyi kapatmışlar. Polat Alemdar ve akrabaları, daire başı 140
bin YTL ödemiş. Henüz inşaatı bitmeyen, bir oda salon olan dairelerin fiyatı şu
anda 220 bin YTL imiş. Yani Şaşmaz Ailesi çok iyi bir yatırım yapmış.

Sitenin tek süpermarketi
Necati Şaşmaz, Kent Plus Ataşehir’den ev almakla kalmamış bir de 3 bin
metrekarelik süpermarket binası satın almış. Kurtlar Vadisi’nin ağır abisi, 2
bin 44 daireli sitenin tek süpermarket binasına 11 milyon YTL ödemiş. Gerçi
süpermarketi şahsi olarak değil, kardeşleriyle kurduğu Elitaş adlı şirket
üzerine almış. Artık Polat Alemdar, karizmasını çizdirme pahasına süpermarket
işletmeciliğine mi soyunur yoksa ünlü market zincirlerinden birine kirayı mı
verir bilemem ama kesin olan bir şey var ki, o da Necati Şaşmaz’ın akıllı
yatırımlar yaptığı.. Baksanıza bir yılda sadece bir daireden 80 bin YTL para
kazanmış durumda.

Il Capo Dei Capi “Patronların Patronu”

Adalet
Bakanlığı mafya babası Riina’nın ‘kahraman’ gibi gösterildiği gerekçesiyle
“Patronların Patronu” dizisinin yayınını durdurdu

Türkiye’deki Kurtlar Vadisi tartışmalarının bir benzeri İtalya’da yaşanıyor.
Ülkenin en çok izlenen programlarından biri olan ve “Babaların babası” olarak
bilinen ünlü mafya patronu Salvatore ‘Toto’ Riina’nın hayatını anlatan dizinin
son bölümü hükümet tarafından yasaklandı. İtalya eski Başbakanı Silvio
Berlusconi’nin sahibi olduğu Kanal 5’te yayınlanan “Patronların Patronu” (Il
Capo Dei Capi) adlı dizide, 1993’te yakalanan ve hakkındaki 100’den fazla
cinayet suçu nedeniyle ömür boyu hapis cezasını çekmekte olan Riina’nın mafya
içinde yükselişi ve yaşadıkları anlatılıyor. Altı bölüm olarak çekilen dizinin
ilk beş bölümü yüzde 28’lik izlenme payıyla yedi milyon İtalyan’ı ekran başına
kilitledi. Ancak dizinin bu hafta yayınlanması beklenen son bölümü Adalet Bakanı
Clemente Mastella tarafından yasaklandı.

Mafyanın anavatanı olarak bilinen Sicilya’da bir basın toplantısı düzenleyen
Mastella, “Bu dizide Riina bir kahraman gibi gösteriliyor. Mafya ile savaşta
istediğimiz son şey, onu yücelten bir televizyon dizisi. Özel bir kanal olsa
bile buna izin veremem” dedi. İtalyan bakan diziyi izlemediğini ancak
yardımcılarından konuyla ilgili detaylı bilgi aldığını da söyledi. Riina’yı
aktör Claudio Gioé’nun canlandırdığı dizinin fanatikleri internette kurdukları
forumlarla yasak kararına büyük tepki gösterirken, ünlü televizyon eleştirmeni
Serena Scarfone “Diziyi yasaklamak saçmalık. Bir insan izlemediği bir diziyi
nasıl yasaklayabilir?

Bu “The Sopranos’un yasaklanmasını istemek gibi bir şey” diye yazdı. Büyük ses
getiren diziyi Riina’nın da hücresinde hiç kaçırmadan izlediği açıklandı.
Riina’nın kendisini gibi hapiste olan çocukları da dizinin en büyük takipçileri
arasında. Yasak kararına Başbakan Romano Prodi ile Berlusconi arasındaki
sorunların neden olduğu yorumları yapılıyor.


40 kişiyi boğarak öldüren ‘Baba’

İTALYA’NIN eli en fazla kana bulaşmış mafya babalarından olan 76 yaşındaki
Salvatore ’Toto’ Riina, 30 yıllık kaçak hayatı yaşadı. “Canavar” adıyla tanınan
Riina’nın bir lakabı da boyundan ötürü ’küçük’tü. Ama bu ismi yüzüne karşı
söyleyenlerin sonu ölüm oluyordu. 1982’de başına geçtiği the Corleonesi
ailesiyle Palermo’daki ailelere karşı acımasız bir savaş başlatan Riina’nın
bizzat 40 kişiyi öldürdüğü söyleniyor. Özellikle elleriyle boğarak öldürmekten
büyük zevk duyan Riina’nın ölümünden sorumlu tutulduğu kişilerin sayısı da 100’ü
geçiyor.

Nefise Karatay Kurtlar Vadisinden Ayrılıyor mu?

'Vadi' yine karıştı!

Kurtlar Vadisi'nde rol alan Necati Şaşmaz'la Nefise Karatay'ın arası
açılınca, dizinin senaryosu değişti….


Haklarında aşk haberleri çıkan Kurtlar Vadisi'nin Polat'ı Necati Şaşmaz
ile Nefise Karatay'ın arasının açıldığı söyleniyordu. Bunun nedeni ise
Nefise ile Cüneyt Özdemir'in birlikte görüntülenmesiydi.

Dizide rol alan Nefise'nin rol gereği yurt dışına gitmesi, bu
dedikoduları alevlendirdi. İddialara göre; Necati senaryoyu değiştirip
kızdığı güzel mankeni cezalandırdı.

nefise karatay aşka dair umudumu hiç kaybetmedim

Bir ilişki yaşamak için
umudumu yitirmedim!
Nefise Karatay, "Aşka dair umudumu hiç kaybetmedim" dedi: Bir insanı tanımaya
başlarken Şimdi bu bana acı verir, beni mutsuz eder’ gibi önyargılarla yola
çıkmam. Bir şeyler hissediyorsam, acabaları düşünmeden kucağımı açarım….
Podyumların ardından dizi oyunculuğuna transfer olan Nefise Karatay, Sezen Aksu
şarkılarından oluşan ilk sinema filmi ‘O Kadın’la 14 Aralık’ta izleyici
karşısına çıkacak. "Sezen Aksu’nun ve şarkılarının hayatımda çok önemli yeri
var. Ona teşekkür için yapılan bu filmde ben de olmak istedim" diyen Karatay,
ilişkiler ve oyunculuğa dair düşüncelerini Cosmopolitan dergisinden Ece
Bildiren’e anlattı.

* Çok narin bir görünüşünüz var. Kişilik olarak
da kolay kırılan bir yapınız mı var?
Sadece değer verdiğim insanlar tarafından kolay kırılıyorum. Duruşum ürkek ve
naif olsa da aslında güçlü ve dayanıklıyımdır. Başıma bir olay geldiğinde; çoğu
insanda göremeyeceğiniz bir metanetle durumu atlatırım. Kimseden yardım almadan,
kendi gücümle başa çıkabilirim.
FEDAKARLIK OLARAK GÖRMEM
Kİ!

* Peki hangi konularda bir anda dikenlerinizi
gösterip etrafınızı şaşırtabilirsiniz?
Güçlünün güçsüzü ezmesine dayanamıyorum, çileden çıkıyorum. Sevdiğim insanlara
zarar verildiğinde de aynı şekilde. Öyle ki; birisi çok sevdiğim bir insanı
öldürürse, hiç düşünmeden gider ve onu öldürürüm.

* İlişkilerde verici bir insan mısınız?
Benim hayatımda fedakarlık diye bir tanımlamaya yer yok. Sevdiğim insanlara
gösterdiğim özen ve yaptığım iyilikleri fedakarlık olarak görmem ki ben! Çok
şefkatle büyüdüğüm için ben de ilgimi, sevgimi göstermeyi severim. Karşı
taraftan da beklentim ‘her dakika sevileyim, öpüleyim’ değildir ama içinden
bunları göstermek geliyorsa da mutlu olurum.

* Geçmiş ilişkilerinize baktığınızda kendinizi
hatalı bulduğunuz, pişmanlık hissettiğiniz konular var mı?
Sonuçta insanım. Tabii ki pişmanlıklar var. Önemli olan bunların farkına varıp
gelecekte aynı hataları yapmamak. Zaten insan hata yapa yapa doğru yolu bulur.

* Kötü sonuçlanan ilişkileriniz sizi aşka
küstürdü mü?
‘Hayatta hep yenildim, hep daha güzel yenildim’ diye bir laf vardır. Hiç umudumu
kaybetmedim. Bir insanı tanımaya başlarken ‘Şimdi bu bana zarar verir, beni
mutsuz eder’ gibi önyargılarla yola çıkmam. Bir şeyler hissediyorsam acabaları
düşünmeden kucağımı açarım. Yenilsem ne olacak ki? Hayat da bu değil mi zaten?
Yenileceksin, kazıklar yiyeceksin, yıkılacaksın. Ama önemli olan, ayağa kalkıp
yola devam etmek. Hiçbir şeyi yaşamaktan korkmadım. Ben doğru olduğum sürece
hayat da önüme doğruları çıkartacaktır.
MANTIK AŞKA SÖZ
GEÇİREMEZ

* Aşk, yaptığınız hataları tekrarlatacak
kadar gözünüzü kör eder mi yoksa mantığınız her zaman size ‘dur’ demek üzere
devrede midir?
Mantığın aşka söz geçiremeyeceğine inananlardanım ben.

* Kariyer ve evlilik arasında bir tercih
yapmanız gerekse hangisini seçerdiniz?
Kariyerimi oturttum, bundan sonra evliliği düşünebilirim! Ben evli bile olsam
kendi paramı kendim kazanayım isterim.

* Mesela evli olsaydınız ve eşiniz sizin için
büyük önem taşıyan ‘O Kadın’ filminde oynamamanıza itiraz etseydi tepkiniz ne
olurdu?
Buna itiraz edecek kadar alaturka kafa yapısına sahip bir adamla evli olmazdım
zaten. Benim bu filmde oynamamdan gurur duyacak bir adamla olmayı tercih ederim.

SEZEN AKSU’YA TEŞEKKÜR
FİLMİ

* Bu ilk sinema filminiz. Mutlaka başka film
teklifleri de almışsınızdır… Neden ‘O Kadın’ı seçtiniz?
Çocukluğum, gençliğim, bütün hayatımın içinde Sezen Aksu’nun ve şarkılarının çok
önemli yeri var. Bütün aşklarım, acılarım, üzüntülerim, sevinçlerimde kendimi
bulduğum, her şarkısında bir anım olan bir insan. ‘Sezen Aksu’ya, hayatımızda
olduğu için bir teşekkür filmi yapıyoruz’ dedi yönetmenimiz Korhan Bozkurt. Bu
anlamlı çıkış noktasından çok etkilendim ve bu teşekkürün içinde ben de olmak
istedim.

* Film diyaloglardan çok, bakışlar ve
mimiklerden oluşuyor. Henüz çok ustalaşmamış bir oyuncu olarak bu sizi işin
başında korkutmadı mı?
Bir yerden başlamak gerekiyor, korkunun sonu yok. Ben de kendimi çok yakın
hissettiğim, çok içime sinen bir proje olduğu için buradan başlamak istedim.

* Bundan sonraki hedefleriniz hep oyunculuk
üzerine mi?
Evet oyunculuk üzerine. Son bir senedir modelliğe dair hiçbir teklifi kabul
etmedim. Aliye Uzunatağan’dan drama dersleri alıyorum. Hafta içi MSM ve Kadir
Has Üniversitesi’ndeki derslerine de katılıyorum. Kendimi yetiştirmek için
elimden geleni yapıyorum.

* Bunun sebebi modellikten soğumanız olabilir
mi?
Hayır soğumadım, sadece kendimi artık oyunculuk alanında geliştirmeye karar
verdim. Modelliği en güzel zamanında, en güzel şekliyle yaptım ve mesleğimle
gurur duyuyorum. Birkaç kişinin istismarı yüzünden mesleğimden utanacak değilim.
Keşke saçlarım daha gür olsaydı
Keşke saçlarım daha gür olsaydıCildim için yaptığım ilk şey Allah’a şükretmek!
Sağlıklı ve pürüzsüz olması genlerimden kaynaklanıyor. Koruyabilmek için de çok
iyi temizliyor, pamukla gül suyu masajı yapıyorum. Tahta bir tarakla sabahakşam
saçlarımı tarıyorum. Bu kan dolaşımını hızlandırıp, saç derisini güçlendiriyor.
Saçlarımın daha gür, tırnaklarımın da daha güçlü olmasını isterdim. Güzellik
konusunda iddialı değilim. Çok şükür halimden memnunum; elim ayağım düzgün.
Vücudumu korumak için yediklerime dikkat ediyorum. Her şeyden azar azar yerim.
Başlangıçta herkese ‘10
puan’ veriyorum
Hatalarını fark ettiğiniz kişileri hayatınızdan silip atar mısınız?
Ben insanlara hiçbir zaman sıfırdan başlayarak değer vermem. Herkese baştan 10
puan verip, zaman içinde hatalarını gördükçe puanları azaltırım. O puanlar
gitgide sıfıra yaklaşırsa o insanı hayatımdan çıkartmanın vakti gelmiş demektir.

* Hayatınızda ‘olmazsa olmaz’ dediğiniz kişiler
var mı?
Olmaz mı? Ailem, dostlarım, çocukluk arkadaşım Gökçen. Bir de kedim Narin.

* Birisinin arkadaşınız kademesine yükselmesi
için ne gibi özellikleri olmalı?
İyi kalpli, menfaatsiz, beni ben olduğum için seven, dürüst ve güvenilir birisi
olmalı.

* Arkadaşlarınızla neler yapmaktan keyif
alırsınız?
Arkadaşlarımla alışveriş yapmaya bayılırım. Onlarla film izlemekten, seyahate
çıkmaktan çok keyif alıyorum. Gece çıkmayı da seviyorum.

* Gece çıktığınızda nerelere gidiyorsunuz?
Wanna, Anjelique, NuPera, Buz, Loft… Dans edebileceğim, eğlenebileceğim,
kendimi rahat hissettiğim yerleri seviyorum.
Gözleri zeki bakan erkekten etkileniri
‘Aşığım’ sözcüğünü kaç kere kullanmışsınızdır?
Sayısını bilmiyorum ama az kullanmışımdır. Az ve öz!

* Bir ilişkiye başlamak için aşık olmak şart
mıdır sizce, yoksa mantığınızın onayladığı herhangi birine şans verir misiniz?
Ben hiç tanımadığım birine ilk görüşte aşık olmadım. Hep tanıdıkça sevdim,
sevildikçe sevdim. Sevdiğim zaman duygularımla hareket ederim.

* Bir erkekte ilk dikkat ettiğiniz özellikler
nelerdir?
Zeki bakan gözlerden etkilenirim. Gözlerin güzelliği değil, bakışlardaki anlam
önemli. Güzel konuşan erkeklerden etkilenirim. Türkçe’yi güzel kullanması ve
hitap edebilmesi de çok önemlidir benim için. Onun dışında fiziksel bir tercihim
yok.

* İlişkinizde mutlaka bulunması gereken
özellikler nelerdir?
Güven ve saygı. Zaten ancak güven duyduğum bir insana aşık olabilirim. Bir de
konuşabilmek çok önemli. Farklı dünyaların insanları bile olsak birbirimizi
dinleyip anlayabilmemiz, birbirimizi olduğumuz gibi kabul edebilmemiz önemli.

* Şu an bir ilişkiniz
var mı?
Hayır ama umudumu kaybetmedim.

Kurtlar Vadisi isyanı

Kiliseler Birliği, Malatya olayıyla ilgili konulara değinen Kurtlar Vadisi dizisinin yayından kaldırılması için RTÜK’e başvurdu.
Kurtlar Vadisi için ‘Malatya’ şikayeti
Türk Protestanlar Birliği, “Kurtlar Vadisi Pusu” adlı diziyi, aleyhlerinde propaganda yaptıkları gerekçesiyle RTÜK ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet etti. Dizinin yayından kaldırılmasını isteyen birlik yetkilileri, şikayet dilekçesinde “Aksi takdirde Malatya katliamı gibi olaylara yol açacak” dedi

memati ve sevgilisi

Bu Hafta Etiler Nismet Barda Bir Gün Boyunca Çekilmiş Bir Sahnede;

Memati Manitayla Tanışıyor, Kızı Birazda Memati Yola Getiriyor Zorla
Mematinin Bar Sahnesini Kaçırmayın Hayran Olucaksınız Konuşmasına :))

Ufak Bir Kesit;

Limancının Oğlunun Doğumgünü Olur, Limancıda Bi Tek Şartla Gidebiliceğini Söyler Mematiyle Gitmesi Şartıyla.. Memati İlk Baştan Kem Küm Eder Sonrada Gider..
Memati, Güllü, Nevzat Barda Otururlar. Kız Konusundan Doğru Mematiyle Güllü İddalaşınca, Memati Barın En Güzel Kızını Tavlamaya Karar Verir, Bu Kızda Zaten Tuzaktır. Yani Memati Tuzağa Kendi Düşer..

Kurtlar Vadisine İftira

Son bölümlerinde misyonerlik faaliyetlerinin ve Hristiyan din adamlarına yönelik saldırıların perde arkasını sorgulayan KURTLAR VADİSİ dizisi, kimliklerini gizleyen provokatörler tarafından uydurma haberle bir kere daha karalanmak istenmiştir.

Dizide rahip cinayetleri ve benzeri eylemler başkahraman Polat Alemdar tarafından güçlü söylem ve davranışlar ile kınandığı halde, böyle çirkin iftiranın ortaya atılmasını üzüntü ve şaşkınlıkla karşılıyoruz.

Böylece bir kere daha ortaya çıkmıştır ki, KURTLAR VADİSİ Türkiye ve çevresinde oynanan karanlık ve iğrenç oyunları deşifre ettiği için düşmanlık görmektedir. Ancak hiçbir provokatör, KURTLAR VADİSİ nin uyarıcı ve oyun bozucu yayın anlayışını engelleyemeyecektir

21.nci Bölüm Ali Osman ile Bulut Konuşuyor

Memati ile Yalçın Bulut Elma Muhabbeti

Kurtlar Vadisi Pusu 22.nci Bölüm Resimler

Müthiş Final….CANLI BOMBA!

Kurtlar Vadisi Pusu’ nun bu haftaki bölümünün ilk
sahnelerinde canlarını zor kurtaran Polat ve ekibi, bölüm finalinde hastanede
karşılarına çıkan canlı bombayla kendilerini yeni bir pusunun içinde buldular.
Polat ve ekibi bu kez
sadece kendi canlarını değil, bir hastane dolusu sivilin de hayatını kurtarmak
için mücadele edecek.
Bu soluksuz izlenecek mücadele, gelecek hafta Perşembe akşamı kaldığı yerden
devam edecek.

KVP 18. Bölüm - Şekerim Fuatla, Yalçın Bulut'un maceraları

ABDULHEY İŞKENCEDE!

Kurtlar Vadisi Pusu’nun geçen haftaki bölümünde Zafer’i kurtarmaya çalışırken
kafasına dayanan silahla kaçırılan Abdulhey, Polat hakkında bilgi vermesi için
saatler süren korkunç bir işkenceden geçecek.

Kurtlar Vadisi Pusu’nun 22 Kasım Perşembe - 18. bölümünde yayınlanacak bu
sahneler nefes kesecek. Polat Alemdar, Abdulhey’i bu korkunç işkenceden
kurtarmak için ölümü göze alacak.

GÜLLÜ ERHAN’IN HASTANE GÖRÜNTÜLERİ

ERHAN YAŞAYACAK MI?

Kurtlar Vadisi Pusu’nun son bölümünde, Muro’nun düzenlediği baskında vurulan
Erhan, ameliyat masasında can çekişiyordu, durumu giderek ağırlaşmıştı.

Erhan’ın hayatta kalma mücadelesi nasıl sonuçlanacak?

“Erhan yaşayacak mı” anketimize katılıp oy kullanabilirsiniz.

İşte Kurtlar Vadisi Pusu’nun bu hafta yayınlanacak 18. bölümünden Polat’ın
Erhan’ı hastanede ziyaret ettiği sahneden ilk kareler…